Ay güdülerimizi, geçmişimizi, konforumuzu, alışkanlıklarımızı, annemizi ve sezgilerimizi temsil eder. Hayata bakış açımızda çok etkili olan ışıkların birbirlerine göre konumları Ay Fazları olarak adlandırılır. Toplamda 8 adet Ay Fazı bulunmaktadır.
Yeni Ay: Güneş ve Ay arasındaki açı 0°-45° arasındadır. Ay Güneşle kavuşmuş durumdadır ve geceleri dışarıdan görülemez. Doğum haritasında bu etkiye sahip kişiler spontan, güdüsel ve subjektifdirler. Enerjik ve çocuksu yapılarıyla Koç burcuna benzer özellikler taşırlar. Hedeflerine odaklanırken genellikle duygusal ve bedensel ihtiyaçlarını göz ardı ederler. Güneş ve Ay’ın özellikle aynı burçta konumlanması Güneş’in öne çıkarak Ay’ı ve temsil ettiklerini gölgelemesine neden olabilir. Sigmund Freud ve Karl Marx haritasında bu etkiye sahip kişilere örnektirler.
Hilal: Güneş ve Ay arasındaki açı 46°-90° arasındadır. Ay gökyüzünde yavaş yavaş ışığını göstermeye başlamıştır. Bu dönemde doğanlar sürekli harekete geçme isteğindedirler. Hayatlarında bitmeyen bir mücadele vardır, fakat yeniay fazına göre daha aklı başında ve düşünerek hareket etme eğilimindedirler. Geçmişe bağlılıkları ve değişime dirençleriyle Boğa burcuna benzetilebilirler. Çatışmalarını, değişen koşullara uyum sağlayabilmek adına yaşarlar. Statükocu olmayı sürdürdükleri takdirde gelişme sağlayamazlar. John F.Kennedy ve Woody Allen hilal fazında doğmuş kişilerdir
İlk Dördün: Güneş ve Ay arasındaki açı 91°-135° arasındadır. Doğum haritasında bu yerleşime sahip kişiler kendi fikir ve düşüncelerini benimsetmeyi isterler ve zaman zaman bu konuda katı ve acımasız olabilirler. Yengeç burcuyla benzerlik taşıyan ve oldukça aksiyonel olan bu fazda, kişiler hırslı ve iddialı yapılarıyla çalışmaktan yorulmazlar. Kendilerini ispat etme isteği henüz son dördün fazı gibi toplum önüne çıkmamıştır. Josef Stalin ve Marie Curie bu faza örnek gösterilebilirler.
Büyüyen Ay: Güneş ve Ay arasındaki açı 136°-180° arasındadır. Farkındalık ve objektiflik açısından kendinden önceki fazlara göre öne çıkar. Bu yerleşime sahip kişiler çalışmayı ve faydalı olmayı seven yapılarıyla Başak burcuna benzetilebilir. Detaylara ve mükemmelleştirmeye önem verirler. Egolarıyla başa çıkabilen ve amaçları uğruna planlı ilerleyebilen yapıları vardır. Napolyon Bonapart ve Isaac Newton bu yerleşime sahip kişilere örnek gösterilebilirler.
Dolunay: Güneş ve Ay arasındaki açı 181°-225° arasındadır. Ay’ın ve temsil ettiklerinin en görünür olduğu fazdır. Onay ve ilişki ihtiyacı en üst düzeydedir. Kişi olaylara oldukça objektif bakabilir, zaman zaman kararsızlık yaşayabilir. Terazi burcuyla benzerlik gösteren Dolunay fazında ego azalmış ve paylaşım isteği artmıştır. Kişi kendini ve amaçlarını ilişkiler yoluyla deneyimleyerek bulacaktır, bu özelliği yüzünden kolay etki altında kalabilir. Kraliçe 1.Elizabeth dolunay fazına sahiptir.
Küçülen Ay: Güneş ve Ay arasındaki açı 226°-270° arasındadır. Ay ışığı azalmaya başlamıştır. Bu yerleşime sahip kişiler öğrendiklerini ve deneyimlerini diğer insanlarla paylaşmak isterler. Düşüncelerini yaymak ve iletişim kurmak onlar için oldukça önemlidir. Doğal bir öğretme ve politika yeteneğine sahiptirler. Yay burcuyla benzerlik gösteren özellikleriyle, zaman zaman düşüncelerinde fanatizme ve iletişimlerinde ukalalığa kaçabilirler. Adolf Hitler ve Carl Jung bu ay fazına örnektirler.
Son Dördün: Güneş ve Ay arasındaki açı 271°-315° arasındadır. Hırslı ve kural koymaktan hoşlanan kişilerdir. Oğlak burcuna benzetilebilirler. Fikirlerinin başkaları tarafında kabul edilmesini isterler. Kendilerinden beklentileri oldukça fazladır, fakat ilkdördün fazının aksine topluma da kendilerini kanıtlama ihtiyacı duyarlar. Sistematik düşünce tarzlarıyla başarıya odaklı hareket ederler. Vladimir Lenin ve Benito Mussolini bu yerleşime sahip kişilere örnek gösterilebilirler
Balsamik: Güneş ve Ay arasındaki açı 316°-360° arasındadır. Ay gökyüzünde iyice küçülmüştür. Bu dönemde doğan kişiler geçiş veya bitiş dönemi enerjisi ile doğmuşlardır. Balık burcuyla özdeşleştirilen bu fazda, özellikle hayatın ilk 30 yılı yönsüz ve arayışla geçebilir. Ego ve bireysellik oldukça zayıflamıştır. Hayalci ve fedakar kişi farkında olmadan kurban durumuna düştüğü olaylarla karşılaşabilir. Kendinden, gelecekte daha iyi olacağına inandığı herhangi bir şey için vazgeçebilir. Frida Kahlo bu faza örnek gösterilebilir.